Thursday, January 28, 2010

In Memoriam

J.D. Salinger bugun, 91 yasinda, hayata veda etmis..

"The Catcher in the Rye (Cavdar Tarlasinda Cocuklar)"in yazari, bu kitabinda Holden Caulfield'a ne de guzel soyletmis:

".. bildiğim tek şey; size anlattığım herkesi biraz özlüyorum. Bizim Stradlater'i ve Ackley'i bile, sözgelimi. sanırım, o lanet Maurice'i bile özlüyorum. Sakın kimseye bir şey anlatmayın. Herkesi özlemeye başlıyorsunuz sonra."

Tesekkur ederiz kendisine, huzur icinde yatsin..

Jerome David Salinger
1919-2010

Monday, January 18, 2010

Pıtırcık le Film

Kucuklugumuze ait anilardan biri olan Pitircik'in (le petit Nicolas) filmi cekilmis hatta ulkemize gelmis bile..

Nedense herkes Pitircik'i biliyordur diye dusunurken bizim is yerinde pek kimsenin bilmedigini veya bilmiyor ayagina yattigini gordum, cok sasirdim.. Filmin 3 ayri fragmanini buldum, onlari koyuyorum ki bilmeyenler bilsin, unutanlar hatirlasin..

Fragmanlardan gordugum kadariyla film kitaba baya benzer olmus: Gozlukleri yokken tokat yiyen ogretmenin kuzusu Carpim, babasi polis olan ve surekli duduk calan Sirim, babasi cok zengin olan Gumus, surekli bir seyler yiyen Luplup, derslerde uyuyan ve ogretmenden ceza yiyen Dalgaci, millete sebepli sebepsiz yumruk atan Toraman, kizdigi zaman "gozlerimin icine bakin" diyen gozetmen Karagoz vs.

Bu filmin dublajini eger Vivet Kanetti'nin cevirisini temel alarak yapmislarsa Turkce izlemek daha iyi olacak gibi gorunuyor.. Yoksa karakterlerin ismi muhtemelen Pierre, Cedric, Nicolas zart zurt gibi Fransiz isimleri; biz Turk okuyuculari icin pek bir anlam ifade etmeyecek.

Bu arada ilginc bir not; Pitircik serisinin yazari Rene Goscinny ayni zamanda, Asterix ve Red Kit'in de yazari.. Bu da Goscinny abiyi "tarihteki delikanlilar"dan birisi yapmaz mi a dostlar?

Sunday, January 17, 2010

Yildonumu

Bugun askerden doneli 3 yil olmus.

Zaman cok cabuk geciyor anasini satayim.

Thursday, January 14, 2010

Cocuk Oyunlari

Uzerinden cok zaman gecmeden yazayim dedim..

Israil Dis Isleri Bakanligi'nin, Israil Buyukelcimize yaptiklari fena halde "Pal Sokagi Cocuklari"nda Nemecsek kardesimize yapilanlara benziyor..

Once "Pal Sokagi Cocuklari";

"Pal Sokagi Cocuklari" cok delikanli bir kitap olmakla beraber, adamin bam telini titretir, adami aglatir.. Aglatir dediysem, delikanli bir aglama; yani goze bir sey kacmasi, bogaza bir sey dugumlenmesi gibi.. Mehmet bilir, Artur'un yazlik sinemasinda "Babam ve Oglum" filmini 3 erkek izlerken yasanilan o buruk histen bahsediyorum (3. de Kaan Yurtoglu'ydu).

Kitabin konusuna, alt metinlerine girmeye gerek yok simdi ama tek diyebilecegim bir cocuk kitabi olmasina ragmen aslinda cok daha "buyuk" konulari ele aldigi ve elestirdigi..

Iste bu yuzden kitapta Nemecsek'e yapilanlar, gundemimizdeki diplomatik kriz ile benzer gibi hissettim. Diplomasi, politika, askeriye hatta is hayatindaki yapi ve kurallar cocukken oynadigimiz (bizim nesilde cok olmasa bile) oyunlardaki gibi ayni.

Adamlar buyukelcimizi alcak koltukta oturtmuslar, kameralara da "lutfen bizden daha alcakta oturdugunu kayit altina alin" diyorlar.. Vay be.. Tam oturacakken altindan koltugu da cekseydiniz keske.. Bizimkiler de karsiliginda yazili ozur beklediler.. Israilliler de verilen surenin dolmasina saatler kala ozur diledi.. Ee noldu simdi kardesim? Ne cozuldu? Her sey poz her sey protokol.. Kocaman adamlar adami guya asagilamak icin onu alcak bir koltukta oturtup kayit altina aliyor, oburleri de "ozur dileyin" diyor..

"Pal Sokagi Cocuklari"nda da, Nemecsek (fakir terzinin oglu, sarisin, celimsiz er Nemecsek) Macun Kulup'un toplantisindan gizli goreve gitmek icin kactiginda, emirlere karsi geldigi icin kara kapli deftere adi kucuk harflerle "erno nemecsek" olarak yaziliyordu.. Bu buyuk bir asagilama olarak goruluyordu ve verilebilecek en agir cezaydi.. Bence Israil Dis Isleri'nin aklina gelen yontemden daha olgunca bir ceza bulmus cocuklar.

Her sey oyun gibi.. Sadece buyudukce sonuclari daha agirlasiyor. Hicbir seyi gereksiz olcude ciddiye almamak lazim. Shakespeare demis taa ne zaman; "All the world's a stage, and all the men and women merely players: they have their exits and their entrances; and one man in his time plays many parts, his acts being seven ages".. Bu muhabbeti o kadar kliselestirdiler ki, hep cok geyik geldi ama meger oyle degilmis.

Bu arada er Nemecsek'in sonradan basina gelenleri, kahramanliklarini ve hazin sonunu "Tarihteki Delikanlilar" kosemde ayrica inceleyecegim..

Budapeste'deki "Pal Sokagi Cocuklari" heykeliymis bu

Wednesday, January 13, 2010

Macavity: The Mystery Cat

Bilenler biliyor, yasadigim sokak kedi dolu.. Her boyda, her renkte, her tipte sokak kedisi, ev kedisi, evden kacma sokak kedisi, bir suru kedi dolasiyor ortalikta..

Kedilerden bir tanesi T.S. Eliot'un "Macavity: the Mystery Cat"in aynisi; sarman, pis bir kedi.. Ne zaman gorsem bir cakallik, yaramazlik pesinde.. Sabah evin onundeki copten firlayip onumdeki kadincagizi korkudan bayiltacakti.. Diger kedileri de orgutlediginden emin gibiyim..

Macavity: The Mystery Cat

Macavity's a Mystery Cat: he's called the Hidden Paw--
For he's the master criminal who can defy the Law.
He's the bafflement of Scotland Yard, the Flying Squad's despair:
For when they reach the scene of crime--Macavity's not there!

Macavity, Macavity, there's no on like Macavity,
He's broken every human law, he breaks the law of gravity.
His powers of levitation would make a fakir stare,
And when you reach the scene of crime--Macavity's not there!
You may seek him in the basement, you may look up in the air--
But I tell you once and once again, Macavity's not there!

Macavity's a ginger cat, he's very tall and thin;
You would know him if you saw him, for his eyes are sunken in.
His brow is deeply lined with thought, his head is highly doomed;
His coat is dusty from neglect, his whiskers are uncombed.
He sways his head from side to side, with movements like a snake;
And when you think he's half asleep, he's always wide awake.

Macavity, Macavity, there's no one like Macavity,
For he's a fiend in feline shape, a monster of depravity.
You may meet him in a by-street, you may see him in the square--
But when a crime's discovered, then Macavity's not there!

He's outwardly respectable. (They say he cheats at cards.)
And his footprints are not found in any file of Scotland Yard's.
And when the larder's looted, or the jewel-case is rifled,
Or when the milk is missing, or another Peke's been stifled,
Or the greenhouse glass is broken, and the trellis past repair--
Ay, there's the wonder of the thing! Macavity's not there!

And when the Foreign Office finds a Treaty's gone astray,
Or the Admiralty lose some plans and drawings by the way,
There may be a scap of paper in the hall or on the stair--
But it's useless of investigate--Macavity's not there!
And when the loss has been disclosed, the Secret Service say:
"It must have been Macavity!"--but he's a mile away.
You'll be sure to find him resting, or a-licking of his thumbs,
Or engaged in doing complicated long division sums.

Macavity, Macavity, there's no one like Macacity,
There never was a Cat of such deceitfulness and suavity.
He always has an alibit, or one or two to spare:
And whatever time the deed took place--MACAVITY WASN'T THERE!
And they say that all the Cats whose wicked deeds are widely known
(I might mention Mungojerrie, I might mention Griddlebone)
Are nothing more than agents for the Cat who all the time
Just controls their operations: the Napoleon of Crime!

Bu arada, T.S. Eliot, Cats müzikalinin temel aldigi, kedilerle ilgili siir kitabının yazarı.. Bu vesileyle Andrew Lloyd Webber'a da selam olsun.. Baska bir yazida da ondan bahsederim..

Monday, January 11, 2010

Benim annem guzel annem


Guzel annem, sansli babam..