Her sene, haziran ayinin ilk pazar gunu, TED Ankara Koleji'nin "Kuru Fasulye Gunu" duzenlenir. Bu kutlu ve mutlu gunde Kolej mezunlari, eski gunleri hatirlar, yilladir gormedikleri arkadaslari ile gorusur, ogretmenlerinin ellerini oper.
Bildiginiz uzere TED Ankara Koleji Incek'teki yeni kampusunde egitim vermekte ve eski binalari (ilkokul ve ortaokul) Cankaya Belediye'sine kiralanmis durumda. Lise kismi ise TED'e ev sahipligi yapmakta. Bu sebepten dolayi, 2005 yilindan beri "Kuru Fasulye Gunu" okulun yeni kampusunde yapiliyor. Bu kutlu gun sagolsun, ilk defa okulun yeni kampusune gitmek nasip oldu.
Oncelikle, TED Ankara Koleji'nin artik hic benim okudugum okulla ilgisi kalmamis. Bizim okulumuz farkliydi, bu yeni okul farkli. Bizim bir katta 10 sinif okudugumuz binalara inat, Turkiye'de bircok universitenin sahip olmadigi bir kampus yapilmis. Yan yana bilmem kaç tane hali saha yapmislar ki cocuklar beden derslerinde 4 hafta hali saha sirasi beklemesin. Lafin kisasi, okul cok guzel olmus ama ben hic alisamadim (zaten bir kere gittim), okulun eski halini tercih ederdim.
Gelelim kuru fasulye gunune... Sabah kalktigimda cok heyecanliydim. Icim icime sigmiyordu. Hemen hazirlandim ve beni almaya gelen Ali'yi hic bekletmedim bile. Sonra 06 TED 57 plakali araba ile yola ciktik. Plakamiz TED oldugu icin yolda bizi goren butun arabalar yol verdi, ve korna caldilar. Onlar da adeta heyecanimiza, sevincimize ortak olmuslardi. Ne yazik ki Ali yollari bilmedigi icin bizi Golbasi'na kadar goturdu. Israrla dogru yone gittigini, yolun Golbasi'na gitmesinin onun sucu olamdigini soyluyordu. Ali'ye bazen istedigimiz yere gitmek icin saga veya sola donmemiz gerektigini guc bela anlatabildim. Ama Golbasi'na gelmemiz o kadar da kotu olmamisti. Izgara yedik ve 2 duble raki ictik, Kuru Fasulye Gunu'ne biraz daha neseli gitmekti niyetimiz. Golbasi'ndan geri donup bu sefer de ORAN'a kadar gittikten sonra nihayet okula ulastik. 30 YTL bayilinca kendi kendime dedim ki herhalde en luks kuru fasulye bu olacak ama iceri girince oyle olmadigini gordum. Atli polisler cocuklari atlarina parayla mi bindiriyorlardi tam emin olamadim. Belki de 30 YTL'nin icinde o da vardi ama biz binmek istemedik, ozellikle Ali atlardan oldukca urktu; atlar da ondan urktu.
Bizim donemden nerdeyse kimse gelmemisti, biz de Ali'yle oyle gezdik durduk. Sonra farkettik ki kuru fasulye yok piyasada, meger bitmis. Haybinkunduz deyip dolasmaya devam ettik, bizim donemden kimsecikler olmadigi gibi bir suru halen okumakta olan velet ve bizim okuldan olmayan insan vardi. Bunlardan bir tanesi bu blogu takip edenlerden bazilarinin taniyacagi, ismi "C" ile baslayip "A" ile biten bir sahis. Bu sahsin TEDli olmadigini ifsa ettikten sonra yagmur basladi. Hemen bir yer bulduk sigindik, sonra baktik ki herkes ayni yere siginmis. Eski yer olsa ne guzel binanin icine girip ortaokul binalarinda istedigimiz gibi dolasabilirdik. Burda ise sadece yemekhane turu bir yer acikti.
Nihayet konser saati geldi catti. Turk hafif muziginin sevilen sesi Yasar sonunda sahneye cikmisti iste. Uzerindeki deri montu ve hafif oksurse, bogazini temizlese duzelecek catalli sesi ile butun TED'lileri kendine hayran birakti. Nedense surekli "zıpla zıpla zıplamayan...." turu seyler soyleyip duruyordu. Kimse ziplamayinca ve konseri sallamayinca hafif bozuldu galiba Yasar. Konser sirasinda Ali'yle beraber, bizim donemimizin en populer gencleriyle takildik, hasret giderdik. Hepsinin Ali'nin sinifindan olmasi, Ali'ye saygida kusur etmemeleri ise beni cok gururlandirdi. Arkadasimin boyle onemli bir figur olmasi beni ziyadesiyle memnun etti.
Boylece bir kuru fasulyenin daha sonuna geldik. Acikcasi ben hic begenmedim bu senekini. Onceden de yagmur yagdigi olmustu ama o sene MFO konseri vardi, kimse umursamamisti yagmuru camuru. Yer konusundaki fikirlerimi onceden soyledim, konser zaten feciydi, kimse de gelmemisti, ne eski mezunlar vardi, ne ogretmenler.. Kisacasi guzel degildi ulan.