Artik bildiginiz gibi bir isim gucum oldugu icin, her gun ekmek kavgasinda, hayat mucadelesinde oldugum icin bu turnuvayi hic izleyemedim. Zaten turnuva Amerika, New York, Flushing Meadows mevkiinde yapildigindan maclar abuk saatlerde oynaniyordu..
Maclari izlemedim ama Federer'in haberlerini aldim. Bizim Fedon rakiplerin ustunden tir gibi gecrken bir de ne olsun? Havali matkapci kollari olan Nadal, Ferrer'e elenmesin mi.. Bu arada hanimlarda da turnuva devam etmekteydi tabi ki.. Hanimlarin favorilerinden Sharapova erken bir turda elenince orayla ilgim zaten direkt kalmadi. Ama hanimlar tarafinda da Justine Henin'in set kaybetmeden finale ciktigindan haberdardim. Finale cikarken, ufacik haliyle, Serena ve Venus Williams kardesleri eleyip finalde de Kuznetsova ile karsilasti. Finalde de Kuznetsova'yi 6/1 ve 6/3 luk 2 setle ezip gecti. Ilk tur maci mi, final mi belli degil..
Erkeklere geri donecek olursak, Fedon'un finaldeki rakibi sakaci, taklitci, sempatik Sirp kardesimiz, 1987 dogumlu Novak Djokovic oldu. Maci Federer 7/6, 7/6, 6/4 alarak sampiyon oldu ama onun bunun taklidini yaparak herkesin sevgilisi olan hatta taklit ettigi Sharapova'nin da destegini alan Djokovic benim fikrime gore Federer'i oldukca zorladi. Mac 3 sette bitmesine ragmen ilk 2 setin tie breakle bittigini dusunursek, aslinda oldukca yakin bir mucadele oldu. Federer'in 119 sayisina karsi Djokovic 103 sayi aldi ki, 3-0 biten bir mac icin gayet az bir fark. Burda onemli olan nokta, bana gore tenisin guzelligini ortaya cikaran nokta ayni zamanda, gerekli sayilari alabilmek. Ornegin, tecrubesiz Djokovic ilk sette 5 set puanindan yararlanamayinca ilk set tie-break'e kaldi ve Fedon tabi ki affetmedi.
Maclari izlemedim ama Federer'in haberlerini aldim. Bizim Fedon rakiplerin ustunden tir gibi gecrken bir de ne olsun? Havali matkapci kollari olan Nadal, Ferrer'e elenmesin mi.. Bu arada hanimlarda da turnuva devam etmekteydi tabi ki.. Hanimlarin favorilerinden Sharapova erken bir turda elenince orayla ilgim zaten direkt kalmadi. Ama hanimlar tarafinda da Justine Henin'in set kaybetmeden finale ciktigindan haberdardim. Finale cikarken, ufacik haliyle, Serena ve Venus Williams kardesleri eleyip finalde de Kuznetsova ile karsilasti. Finalde de Kuznetsova'yi 6/1 ve 6/3 luk 2 setle ezip gecti. Ilk tur maci mi, final mi belli degil..
Erkeklere geri donecek olursak, Fedon'un finaldeki rakibi sakaci, taklitci, sempatik Sirp kardesimiz, 1987 dogumlu Novak Djokovic oldu. Maci Federer 7/6, 7/6, 6/4 alarak sampiyon oldu ama onun bunun taklidini yaparak herkesin sevgilisi olan hatta taklit ettigi Sharapova'nin da destegini alan Djokovic benim fikrime gore Federer'i oldukca zorladi. Mac 3 sette bitmesine ragmen ilk 2 setin tie breakle bittigini dusunursek, aslinda oldukca yakin bir mucadele oldu. Federer'in 119 sayisina karsi Djokovic 103 sayi aldi ki, 3-0 biten bir mac icin gayet az bir fark. Burda onemli olan nokta, bana gore tenisin guzelligini ortaya cikaran nokta ayni zamanda, gerekli sayilari alabilmek. Ornegin, tecrubesiz Djokovic ilk sette 5 set puanindan yararlanamayinca ilk set tie-break'e kaldi ve Fedon tabi ki affetmedi.
Bana gore Djokovic'in gelecegi parlak, onu acik.. Gelecek sene Grand Slam kazanirsa sasirmamak lazim.. Belki de Federer'e rakip Djokovic olur, Nadal 3.luge iner.
Federer icin soylenecek fazla bir sey yok: 2 sene ustuste 4 grand slamin hepsinde final ve bu oynadigi finallerin 3'unde sampiyonluk.. Masallah.. Sampras abimizin 14 grand slamlik rekorunu utanmasa 2008'de kiracak gibi gorunuyor.
Bu arada maci izlerken kameralar esrarengiz birisini gosterdi. Basinda bir esarp (Sophia Loren usulu), gozunde gunes gozlukleri vardi.. Bana ismi "Zey" ile baslayip "Han" ile biten birisi gibi geldi.
No comments:
Post a Comment